yaşayan diğer canlıların, büyük ve küçükbaş hayvanlarla diğer çiftlik hayvanlarının ve yabani hayvanların da ölümüne neden oluyor. Uğur böceği gibi kritik önemi olan faydalı böcekleri yok ediyor. Ayrıca topraktaki mikroorganizmaları öldürerek, toprakaltı yaşamı sona erdiriyor.
Ama belki de canlı hayatının geleceği bakımından en büyük zararlarından birini arılara veriyor.
Bal arıları ve doğadaki bitkiler arasında döllenmeyi sağlayan diğer tozlayıcı arı türlerini öldürerek ekolojik dengenin geleceğine en büyük darbeyi vuruyor. Bu ilaçların zararlarından dolayı son yıllarda arılarda CCD (Colony Collapse Disorder-Koloni Çökme Hastalığı)'nın arttığı kesin olarak saptanmış durumdadır.
Kullanımı Terk Edilecek Kimyasal İlaçlar
Bugün dünyada bitkiye, insan sağlığına ve doğaya zarar veren, üstelik maliyetleri nedeniyle üretimin verimliliğini düşüren bütün zehirli ilaçların kullanımı yasaklanıyor.
Bunlar,
olarak sıralanıyor. Bunların yerine, ekolojik tarıma uygun, bitkinin ve toprağın verimini ve direncini artıran, organik, doğal ekstraktların kullanılması, yabancı otlarla mücadeleye yönelik olarak tohumların güçlendirilmesi, hastalık ve zararlılarla mücadelede biyolojik ekstraktlara yardımcı olan faydalı böceklerin korunması yöntemleri öne çıkıyor.
Tarım İlaçlarına Reçete
Avrupa ve ABD gibi gelişmiş ülkelerin yanı sıra tüm dünyada alınmakta olan yoğun tedbirlerin bir sonucu olarak, Türkiye'de de ilk adım atıldı ve 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren tüm tarım ilaçlarının reçete ile satılmasına başlandı.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nca hazırlanan eylem planına göre, bitki, insan ve çevre açısından sağlıklı ürün yetiştirilmesi amacı doğrultusunda hazırlanan yönetmelik yürürlüğe girdi. Yönetmeliğin tüm Türkiye çapında yıllık 50 Milyon litrenin üzerinde gerçekleşen tarım ilacı kullanımını kontrol altına alması bekleniyor.
Kimyasal Gübre Devri Bitiyor
Çok yakın bir gelecekte, gübrelemede, kolay çözünen mineral gübrelerin kullanımından vazgeçilecek.
İnsan sağlığı üzerinde kalıcı etkileri saptanan suni gübreler, toprağın da tuzlanma ve alkalilenme sonucunda çoraklaşmasına neden oluyor. Ayrıca,
devamlı suni gübreleme sonucunda toprağın yapısı tarıma elverişsiz duruma gelirken, erozyona karşı dayanıklılığı da önemli ölçüde azalıyor. Uzun vadede bu tür gübreler bitkilerde bir tür 'uyuşturucu bağımlılığı' benzeri 'gübre bağımlılığına' neden oluyor ve bu durum, ilerleyen dönemlerde üretimin sürdürülebilmesi için daha çok ilaç, gübre ve hormon kullanılmasına ve girdilerin artmasına yol açıyor.
Toprağa verildiği anda toprağın pH değerini değiştirerek mikroorganizmaların çalışmasını engelleyen ve bunların meydana getirdiği dengeyi bozarak, bitki-böcek artıklarının toprağa geri dönüşümünü olanaksız hale getiren bu kimyasal ürünlere de ciddi kısıtlamalar gelmesi kaçınılmaz görünmekte.
'Sivrisinekle Mücadele' Adı Altında Doğa ve Sağlık Katliamı
Belediyelerin sivrisinekle mücadelede kullandıkları kimyasal maddeler, bu zararlı hayvanlardan ziyade bunların doğal düşmanları olan kuşlara, balıklara ve kurbağalara zarar veriyor ve toplu halde ölümlerine yol açıyor. Ayrıca, püskürtüldüğü zaman havada 6 ilâ 8 saat asılı kalan bu zehirli maddeler, insan vücuduna hem solunum yoluyla girip akciğerlere ulaşmakta, hem de deri yoluyla emilerek tüm yağlı dokulara nüfuz etmekte. Bu maddelerin yağda eriyen zehirler olması nedeniyle, vücuttaki birçok yağlı dokuda kanser başta olmak üzere, çeşitli ölümcül hastalıkların oluşması kaçınılmaz olmakta.
Zaman içinde direnç geliştirdikleri bu zehirli maddelerin sivrisineklere etkisinin ancak popülasyonun %21'i ile sınırlı olduğu kanıtlanmış durumda. Bütün dünyada larva aşamasında yapılan sivrisinek mücadelesinin doğal ve biyolojik yöntemlere kaydırılması yönünde çalışmalar ağırlık kazanıyor.
Silajda ve Ürün Kurutmada Büyük Tehlike: Aflatoksin
Her türlü kurutulmuş üründe, kurutma sırasındaki rutubet oluşumuna ve sıcaklık artışına bağlı olarak oluşan mikotoksinlerin (küf zehiri)
en önemlisi olan aflatoksin, kuvvetli zehir olmasının yanı sıra kanserojen bir maddedir. Aflatoksinin B1 formu ise, aynı zamanda gen yapısını değiştirebilme kabiliyetine sahip olması nedeniyle, kimyasal mücadele yöntemleri ile baş edilmesi mümkün olmayan en tehlikeli türdür. Aflatoksin B1, bulaştığı kurutulmuş ürünler ya da bulaştığı hayvan yemleri ile beslenmiş hayvanların ürünlerinden bunları tüketen insanlara geçer ve sinsi bir etki mekanizması ile faaliyet göstererek uzun vadede, ölümcül kanserojen etki yaratır.
EUREPGAP Protokolü
Tarım ürünlerinde zarara neden olan patojenlere karşı kültürel önlemler yanında, kimyasal, biyolojik, biyoteknik ve entegre gibi farklı mücadele yöntemleri kullanılabilmektedir. Ancak bunlar arasında kolay uygulanabilmesi ve sonucun hemen görülebilmesi nedeniyle zehirli ilaçlarla yapılan kimyasal mücadele üreticiler tarafından daha çok tercih edilmektedir.
Kimyasal mücadelenin sık ve bilinçsiz kullanılması sonucunda insan ve hayvan sağlığı olumsuz etkilenmekte, yetiştirilen ürünlerde ilaç kalıntıları olmakta, hastalık ve zararlı etmenleri zaman içerisinde kullanılan ilaçlara karşı direnç kazanmakta, doğal denge bozulmakta, toprak-su-hava kirlenmekte ve üretim maliyeti artmaktadır.
Son zamanlarda özellikle ihracata giden ürünlerde belirlenen ilaç kalıntıları nedeniyle başta sebze ve meyveler olmak üzere birçok ürün geri dönmekte, bu da ülke ekonomisine ve üreticilere büyük zararlar vermektedir. Bu amaçla Avrupa Birliği üyesi ülkeler EUREPGAP Protokolünü yayınlamışlardır. Bu protokol, bahçe ürünlerinin yetiştiriciliğinde mutlak gerekli temel esasların çerçevesini belirlemek amacı ile hazırlanmış olup, Avrupa'daki lider perakendeci organizasyonların kabul ettikleri minimum standartları içermektedir. EUREPGAP, zararlılarla entegre savaş (IPM) ve entegre ürün yetiştiriciliğini (ICM) birleştirmeyi amaçlamaktadır.
Buna göre bütün yetiştiriciler aşağıda yazılı konularda taahhütlerini kanıtlayabilmelidir:
a) Gıda kalitesi ve güvenliği konusunda müşteri güvenini sağlama ve koruma
b) Çevreye zararlı etkileri en aza indirerek doğa ve yaban hayatını koruma
c) Tarım ilaçlarının kullanımını en aza indirgeme
d) Doğal kaynakların en etkin şekilde kullanımını geliştirme
e) İşçi sağlığı ve güvenliği konusunda sorumlu bir davranış gösterme
Protokolde uyulması gereken konular 12 ana başlık altında toplanmıştır. Bunlar;
Kayıt Tutma
Üreticiler, yetiştirdikleri ürünlerin üretimden tüketiciye kadar olan zinciri incelemeye olanak verecek şekilde yaptıkları tüm tarımsal faaliyetleri, bu protokolde belirtilen kurallara uyduğunu kanıtlayabilecek şekilde kayıt tutmalıdırlar. Bu kayıtlar, en az 5 yıl saklanmalıdır.
Türler ve Anaçlar
Yetiştirilecek çeşitlerin, ticari açıdan önem taşıyan hastalık ve zararlılara karşı belirli dayanımları/toleransları olmalıdır. Yine çeşit seçiminde üreticiler ve müşteriler arasında anlaşmaya varılan gerekli kalite standartları (örneğin; tat, albeni, tarımsal performans, çevre etkisi, tarımsal kimyasallara en az bağımlılık) sağlanmalıdır.
Yetiştiricilik Yapılan Alanın Tarihçesi ve İdaresi
Her arazi, her bahçe veya serayla ilgili olarak, buralarda yetiştirilen ürünler ve tarımsal faaliyetler ile ilgili bilgileri içeren kalıcı bir kayıt sistemi mutlaka tutulmalıdır. Toprak sağlığının korunması, tarım ilaçlarına bağımlılığın azaltılması ve bitki sağlığının maksimum düzeyde sağlanabilmesi için, üreticiler dönüşümlü yetiştiriciliğin (rotasyon) gerekliliğini kavramalı ve uygun durumlarda uygulamalıdır. Dönüşümlü yetiştiriciliğin yapılmadığı durumlarda, yetiştiriciler geçerli bir neden gösterebilmelidirler.
Toprak ve Yetiştirme Yönetimi
Bu bölümde toprak tipi haritalandırılmasından; toprak işleme ve fümigasyona kadar değişik konular ele alınmıştır. Örneğin; toprağın sıkışmasını önlemek, toprak yapısını korumak veya iyileştirmek için toprak mümkün olduğunca mekanik olarak işlenmelidir. Mümkün olduğunca toprakların kimyasal fumigasyonundan kaçınılmalıdır. Bunun yerine ürün rotasyonu, hastalıklara dayanıklı çeşitlerin kullanılması, buhar veya güneş enerjisi ile sterilizasyon ile ilgili alternatifler değerlendirilmelidir.
Gübre Kullanımı
Gübre uygulaması, uzman teknik elemanların önerileriyle rutin analizlere göre yapılmalıdır. Yapılacak gübre uygulaması, ürünün gereksinimini karşılama yanında toprak verimliliğini de korumalıdır. Topraktan veya yapraktan yapılan bütün gübre uygulamaları ürün kayıt defterinde yer almalıdır. Kayıtlarda, ürünün yetiştirildiği arazinin yeri, uygulamanın tarihi, uygulanan gübrenin cinsi ve miktarı, uygulama yöntemi ve uygulamayı yapan operatörün ismi yer almalıdır.
Sulama
Yetiştiricilikte yanlış sulamalar ürün verimini ve kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Aşırı veya eksik sulama yapmamak için, sistematik olarak ürünün su gereksinimini belirleyecek teknik yöntemler kullanılmalıdır. Aşırı su kaybına neden oldukları için salma sulama uygulamalarından vazgeçilmelidir.
Bitki Koruma
Protokolde en ağır kurallar bitki koruma uygulamalarına getirilmiş ve üreticilerin bunlara uyması zorunlu tutulmuştur. Ürünlerin zararlı, hastalık ve yabancı otlardan korunmasında kimyasal yöntemler yerine biyolojik, kültürel ve mekanik savaş değerlendirilmeli, ilaç kullanma zorunluluğu varsa, bunlar çevreye en az zarar verecek şekilde yapılmalıdır.
Yetiştiriciler mümkün olduğunca entegre mücadele tekniklerini kullanmalıdırlar. Hastalık ve zararlıları önlemek için kullanılacak olan kimyasallar patojene spesifik olmalı; çevre ve insan sağlığına zararlı olmamalıdır.
Yetiştiriciler ülkelerinde sadece resmi olarak ruhsat almış ve ayrıca kullanılacak ürün için ruhsat almış kimyasalları kullanmalıdırlar.
Avrupa Birliği'ne satılacak ürünlerde bu ülkelerde kullanılması yasaklanmış olan ilaçlar kullanılmamalıdır.
Bütün ilaç uygulamaları ürün kayıtlarında yer almalıdır. Bu kayıtlarda:
gibi bilgiler bulunmalıdır.
İlaç uygulaması yapıldıktan sonra önerilen bekleme zamanından önce ürün kesinlikle toplanmamalıdır.
Hasat
Ürün hasadı zamanında ve uygun şekilde yapılmalı, hijyen koşullarına özen gösterilmelidir. Ambalaj malzemeleri zararlı ve hastalıkların bulaşmasını engellemek için depolarda saklanmalıdır. Açık alanlarda paketleme yapıldığında, bulaşma tehlikesini ortadan kaldırmak amacıyla ambalaj malzemeleri geceleri tekrar depolara taşınmalı, arazide bırakılmamalıdır. Plastik kasalar temiz olmalı veya ürün ve tüketici sağlığını tehdit edebilecek yabancı maddelerden arındırmak amacıyla gerektiğinde tekrar temizlenmelidir.
Hasat Sonrası Uygulamalar
Hasat sonrası kullanılacak kimyasallar amaca uygun olmalı ve miktarı en aza indirilmelidir. Hasat sonrası ilaç uygulaması iyi kalite elde etmek için başka hiçbir seçenek kalmadığı zaman uygulanmalıdır. Yetiştiriciler ülkelerinde sadece resmi olarak ruhsat almış ve ayrıca kullanılacak ürün için ruhsat almış kimyasalları kullanmalıdırlar. Avrupa Birliği'ne satılacak ürünlere bu ülkelerde kullanılması yasaklanmış olan ilaçlar kullanılmamalıdır.
Atık ve Kirlilik Yönetimi, Yeniden İşleme ve Yeniden Kullanma
Üretim alanında bütün olası atık ürünler (örneğin: kağıt, plastik, ürün kalıntısı v.b.) tanımlanmalı ve bunları en aza indirecek veya önleyecek tedbirler alınmalıdır.
İşçi Sağlığı, Güvenliği ve Refahı
Bu bölümde üretim alanında çalıştırılan elemanların eğitim ve iş güvenliği konularında uyulması gereken kurallar açıklanmıştır.
Çevreyle İlgili Konular
Yapılan tarımsal faaliyet çevreyi ve biyolojik dengeyi koruyacak şekilde düzenlenmelidir. Bu düzenlemeler yapılırken sadece üretim alanına yönelik değil, bölgesel stratejiler geliştirilmelidir.